24 Haziran seçimlerine az bir zaman kaldı. Eskiye oranla sakin de olsa, liderlerin toplantı ve mitingleri devam ediyor.
Unutmayın!
24 Haziran seçimlerinde herkes sınavdan geçecek.
İktidar, muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, akademisyenler, medya, anket şirketleri, biz sıradan vatandaşlar.
İktidar; uzun yılların yorgunluğunu taşıyor. Cumhuriyet tarihinde, tek partili dönem hariç, bugüne kadar hiçbir siyasi parti bu kadar uzun süre iktidarda kalmadı. Menderes’li, Demirel’li, Özal’lı dönemler bile on yılı geçmedi. Askeri darbe dönemleri birkaç yıl.
Hiç şüphesiz AKP; küresel dünya politikalarını hayata geçirmek, Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamak için yaratılan çok elverişli bir ortamda dünyaya geldi. Ne var ki; ekonomiden siyasete, dış politikadan teröre, toplumsal yaşama kadar birçok konuda zikzaklar çizerek, tahribatlar yaratarak on altı yılı tüketti. Eskiden de kötü olan toplumsal dengeler daha fazla bozuldu. Üretime ve ulusal politikalara önem vererek kalkınma yerine, borçlanmaya ve kamu mallarının satışına yönelip ekonominin çarklarını döndürmeye çalıştı. İç ve dış rantiye kesimi tepeden tırnağa nemalandı. Dışarıdan gelen borç parayla, çılgınca tüketen bir toplum haline geldik.
Gelinen noktada, artık borçların geri dönüşümü yapılamaz bir halde.
Tünelin çıkışındaki kriz gözüktü.
Siyasette yeniden bir yapılanma kaçınılmaz.
Seçimler AKP için önemli bir sınav. Ya kazanacak, ya kaybedecek. Yani seçimlerde bir bakıma on altı yılın hesabı görülecek.
Her seçim dönemi; yeni ve karşı durulamaz bir dalga yaratıp iktidara gelme yerine, işleri son ana bırakan, “Artık tamam, bu defa mesele hayat, memat meselesi ” diye, diye toplumu manipüle ederek ayakta kalmaya çalışan muhalefet partileri ( özellikle de CHP ) sınav verecek.
Değişik çıkar hesaplarıyla sesini bir türlü yükseltemeyen sivil toplum örgütleri, üniversiteler, akademisyenler, üzerlerine yüklü olan toplumsal sorumluluk nedeniyle, seçimlerde alınacak iyi ya da kötü sonuçla ilgili sınavdan geçecek.
Kısır çekişmeler ve oportünist tavırlar yüzünden bir türlü kitleselliğe ve ülke çapında örgütlülüğe kavuşamayan parlamento dışı sol, seçimle ilgili görüş ve önerileri konusunda sınavdan geçecek.
Siyasetten nemalanan basın, anket şirketleri, her akşam kanaldan kanala dolaşıp algı operasyonları yürüten medya cambazları sınavdan geçecek.
Biz sıradan vatandaşlar,
Kemalpaşalılar,
Menemenliler,
Urfalılar,
Adıyamanlılar,
Tokatlılar,
Uşaklılar,
……….
Her birimiz, aklımız ya da başkalarının bir şekilde yönetmeye çalıştığı ( çoğunlukla da başarılı oldukları ) duygularımızla yaratacağımız, hepimize fatura edilecek seçim sonuçlarları ile ilgili sınav vereceğiz.
24 Haziran’da hepimiz sınavdan geçeceğiz.
Bu sınavda kimimiz geçecek, kimimiz sınıfta kalacak.
Hepsi, ayrıca tarihe kaydedilecek. Daha öncekiler gibi.
Göreceğiz.