Bu ülkede yaşayıp da bitmez, tükenmez hayatı yaşanmaz hale getiren sorunlardan bunalmayan var mı ki merak ediyorum. Ben sıkıldım, yoruldum. Ama bütünün parçasıyız... Kaçamıyoruz, Kopamıyoruz... Bütünün mecburuyuz... Ne nedeni, ne de sonucuyuz...
MECBURUYUZ...
O halde çözümüde olmak zorundayız, bakın zorundayız diyorum. Çünkü hayat dayatıyor... Bana kimse sorunun organize sorumlusu AKP yi anlatmasın, yazmasın... Çünkü AKP kendisini fazlasıyla bağıra bağıra, bağırta bağırta, döve döve, söve söve anlatıyor.
Bağırtılan, sövülen, dövülen kesim ne anlatıyor? Ben onu anlamadım... Örneğin CHP ne anlatıyor, ne savunuyor? Ne yapmak istiyor? Bunları seçmeni değil, milletvekili değil, genel başkanı biliyor mu merak ediyorum... İzlediğim kadarıyla bilmiyor ve ne yazık ki halkın muhalefet olarak en geniş kitlesel toplandığı kurumsal yapı da bu durumda...
Peki sınıfsal yapının temsilcileri sendikalar, sosyalist parti ve örgütler ne alemde? Onlar da kendi alemlerinde... Ya keskin sirke ya slogan kalıplarına sığınmış güncelleşemeyen çelişkiler arasında andropozvari yaşam süren, yeni filizlenmelerin gelişmesine izin vermeyen müridler diyarında sendikacılık sınıf için değil kendim için varım uğraşlarında.
BUNLARI TARTIŞALIM AKP Yİ DEĞİL... AKP KENDİNİ HER ŞEYİYLE ANLATIYOR. BİZ KAFALARDAKİ TAKKEYİ İNDİRİP KELLERİ GÖRELİM. BU ÜLKEDE GÜÇLÜ BİR TEK MUHALEFET ÇATISI ALTINDA TOPLANALIM. YOKSA NE ÇATI, NE, CHP, SOL... BU ÜLKEDE BİR DAHA YAŞAM ALANI BULAMAYACAK...