DEVLET Kısa tanımıyla egemen sınıfın baskı aracı olarak nitelendirilir.
Yani bu tanımdan da şu sonuca varabiliriz.Devlet varsa sınıflar ve baskıda vardır. Bu sosyalist devletler de dahil olmak üzere her sistem için geçerli bir durumdur. Biz durum tespiti yaparken ve nitelendirmeler yaparken bu tanımlamalardan yola çıkarız.
DEMOKRASİ ise Yunanca bir kelime olup halk yönetimi anlamına gelir.Demokrasinin çeşitli tarihsel süreçlerde farklı uygulamaları görülür.Ama ezilen halklar her dönemlerinde daha fazla demokratik haklar elde etmek için büyük bedeller ödemek zorunda kalmıştır. DİKTATÖRLÜK, BİR TOPLUMUN KAZANIMLARI OLAN demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlanması veya tamamen yok edilmesidir. Devlet demokrasi ve diktatörlük kavramlarını kısaca tanımladıktan sonra gelelim Cumhuriyet öncesi Osmanlı devletinin topluma bahşettiği hak ve özgürlüklere :
SEÇME SEÇİLME HAKKI...YOK.
DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ...YOK.
BASIN VE DÜŞÜNCE ÖZGÜLÜĞÜ...YOK.
KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ...YOK.
EĞİTİM ÖZGÜRLÜĞÜ...YOK.
SİYASİ İKTİDARA GELME ŞANSI...
OSMANLI AİLESİNE MENSUP ERKEK ÇOCUĞU DEĞİLSEN YOK DEĞİL...
İMKANSIZ...
Gelelim CUMHURİYET devri ve ATATÜRK dönemine;
Onlar bu eskimiş ve kökü ortaçağa dayanan köhnemiş yapıyı yıkarak demokrasinin kırıntısı bile olmayan enkazın üzerinden yüzü bilime ve çağdaşlığa dönük yeni bir toplumsal oluşumun önünü açmışlardır. Bu yüzden Atatürk bir diktatör değil olsa olsa bir devrimcidir. Ancak sınıfsal yapısı itibariyle bir küçük burjuva devrimcisidir. Zaten ideolojik etkilenmesi de Fransa Devrimidir. Kısaca Atatürk var olan demokratik hakları yok eden biri değil aksine onların temelini atan önemli bir devlet adamıdır... Biz diktatörü tanımlarken söylemiştik mevcut hak ve özgürlükleri yok etmeye çalışan anlayış diye...
TAMAM mı ?