Bunun iki önemli nedeni var: AKP’deki itirazın çözülmemesi ve MHP’deki Hayır cephesinin beklenildiğinden çok daha güçlü olması
AKP içinde Erdoğan’ın mutlak iktidarı kuşkusuz sorgulanamaz nitelikte. Bu iradenin alanda da çok güçlü olduğu biliniyor. Hatta o kadar güçlü ki bu seçim sistemi ile tek başına iktidarda kalmaya bile yetebilir ama bu referandum için yüzde 50 gerekiyor. akp içinde bu tereddütlü durumu aşmak için başvurulacak yolları AKP’yi yakından takip eden gazetecilere sorduk. Önemli bölümü “eskiler yeniden devreye girebilir” yanıtını verdi. Buna çok ihtimal vermeyen de var. Üstelik iki nedenle: Eskilerin gönülsüz olması ve Erdoğan’ın onları etrafında istememesi.
Yaşar Aydın'ın Birgün gazetesinde yer alan haberine göre birkaç yıl öncesine kadar AKP içinde önemli görevler almış bir isim parti içi sorunu aşmak için “gönüllü değil zorunlu birliktelik” formülünü Erdoğan’ın devreye sokacağını söyledi. Erdoğan’ın “ben yenilirsem hepiniz yenilirsiniz ve kaybedersiniz” kozu ile çok çalıştıramazsa da farklı seslerin oluşmasını engelleyeceğini söyledi. İşe yarar mı sorumuza ise “7 Haziran sonrasında işe yaramıştı” yanıtını verdi.MHP tam kâbus oldu
erdoğan için ikinci büyük soru işareti MHP. Bir anlamda süreci başlatan ve Meclis’ten geçmesini sağlayan Bahçeli ve mhp yönetimi tam anlamı ile tersköşe olmuş durumda. MHP tabanından yükselen “Hayır” sesleri her geçen gün güçlenirken, Bahçeli tek başına alana çıkma gücünü bile kendinde göremez durumuna düştü. Hâlâ “Evet” diyen MHP’lilerin itirazına rağmen bazı bölgelerde AKP ile ortak çalışma yapılmasını istedi. Gelen bilgilere göre Bahçeli en çok beş ilde halk toplantısı yapacak. Bunların tamamı da AKP destekli olacak.‘Hayır’cılara baskı işe yaramadı
MHP yönetimi, tabandaki “Hayır” eğilimini bastırmak için disiplin, görevden alma ve ihraç yöntemine başvurdu. Bu yeterli gelmeyince yerel yöneticilerin desteği ile etkinlik iptali ve zorluk çıkarma yöntemleri denendi. Ama en azından şu ana kadar etkili olmadı. MHP’li muhalifler son derece kitlesel buluşmalar organize etmeyi başardılar.
MHP’nin muhalifleri bu dinamizmlerini dağılmadan götürebilirlerse referandum sürecinin en önemli güçlerinden biri olmaya aday görünüyorlar. Aynı zamanda görünen o ki “Hayır” oylarını daha sonraya taşımayı hedefleyen muhalifler MHP içinde ya da dışında güçlü bir siyasal odak olma yolunda. Üstelik bu oluşum, sadece MHP’lilerin değil önemli sayıda AKP’linin de yakından izlediği bir oluşum.Gerilim AKP’de kafaları karıştırıyor
Referandum sürecine iyi başlayamayan AKP’nin yaşadığı gerilim, demeçlerine de yansıyor. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un neredeyse her açıklaması Cumhurbaşkanı ve ona yakın Bakanlar tarafından tekzip ediliyor. Aynı durum Başbakan Yıldım için de geçerli. Son olarak “Rakka’ya girmeyeceğiz, deneyim ve bilgi aktaracağız” diyen Yıldırım’ı bir gün sonra Erdoğan yalanlayarak “Membiç ve Rakka hedefimiz” dedi. 15 Temmuz sonrası elde ettikleri moral üstünlükleri ilk kez ellerinden kayan AKP’lilerin ve Erdoğan’ın bu yeni duruma nasıl önlem alacağını hep birlikte göreceğiz.Erdoğan anketleri nasıl okuyacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum çalışmalarına tüm “Evet”çilerden önce başladı. Mitinglerle başladığı yurt gezilerinde paketi anlatmaktan çok “Hayır” oyu vereceklere çatıyor. Bu söyleme rağmen Elazığ’da HDP’lileri ilk kez telaffuz etmesi “acaba söylem değişikliğine gidecek mi” tartışmasına neden oldu. Ankara kulislerine göre sürekli kamuoyu yoklamalarına göre siyaset ve söylem getirmeyi tercih eden Erdoğan’ın tabloya bakıp böyle bir hamle yapması beklenebilir.
Konuştuğumuz birçok AKP’li ve Erdoğan’ı yakından takip eden gazeteciler böyle bir gelişme beklemiyor. MHP ile girilen ilişki nedeni ile HDP’yi karşısına alan söylemle (araya yumuşak bir iki demeç ilave ederek) devam etmesi bekleniyor. Binali Yıldırım’ın Irak Krüt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı görüşme gibi bir kısım Kürdün gönlünü almaya yönelik hamleleri aşan bir fotoğrafın ortaya çıkması çok zor.
AKP içinde Erdoğan’ın mutlak iktidarı kuşkusuz sorgulanamaz nitelikte. Bu iradenin alanda da çok güçlü olduğu biliniyor. Hatta o kadar güçlü ki bu seçim sistemi ile tek başına iktidarda kalmaya bile yetebilir ama bu referandum için yüzde 50 gerekiyor. akp içinde bu tereddütlü durumu aşmak için başvurulacak yolları AKP’yi yakından takip eden gazetecilere sorduk. Önemli bölümü “eskiler yeniden devreye girebilir” yanıtını verdi. Buna çok ihtimal vermeyen de var. Üstelik iki nedenle: Eskilerin gönülsüz olması ve Erdoğan’ın onları etrafında istememesi.
Yaşar Aydın'ın Birgün gazetesinde yer alan haberine göre birkaç yıl öncesine kadar AKP içinde önemli görevler almış bir isim parti içi sorunu aşmak için “gönüllü değil zorunlu birliktelik” formülünü Erdoğan’ın devreye sokacağını söyledi. Erdoğan’ın “ben yenilirsem hepiniz yenilirsiniz ve kaybedersiniz” kozu ile çok çalıştıramazsa da farklı seslerin oluşmasını engelleyeceğini söyledi. İşe yarar mı sorumuza ise “7 Haziran sonrasında işe yaramıştı” yanıtını verdi.MHP tam kâbus oldu
erdoğan için ikinci büyük soru işareti MHP. Bir anlamda süreci başlatan ve Meclis’ten geçmesini sağlayan Bahçeli ve mhp yönetimi tam anlamı ile tersköşe olmuş durumda. MHP tabanından yükselen “Hayır” sesleri her geçen gün güçlenirken, Bahçeli tek başına alana çıkma gücünü bile kendinde göremez durumuna düştü. Hâlâ “Evet” diyen MHP’lilerin itirazına rağmen bazı bölgelerde AKP ile ortak çalışma yapılmasını istedi. Gelen bilgilere göre Bahçeli en çok beş ilde halk toplantısı yapacak. Bunların tamamı da AKP destekli olacak.‘Hayır’cılara baskı işe yaramadı
MHP yönetimi, tabandaki “Hayır” eğilimini bastırmak için disiplin, görevden alma ve ihraç yöntemine başvurdu. Bu yeterli gelmeyince yerel yöneticilerin desteği ile etkinlik iptali ve zorluk çıkarma yöntemleri denendi. Ama en azından şu ana kadar etkili olmadı. MHP’li muhalifler son derece kitlesel buluşmalar organize etmeyi başardılar.
MHP’nin muhalifleri bu dinamizmlerini dağılmadan götürebilirlerse referandum sürecinin en önemli güçlerinden biri olmaya aday görünüyorlar. Aynı zamanda görünen o ki “Hayır” oylarını daha sonraya taşımayı hedefleyen muhalifler MHP içinde ya da dışında güçlü bir siyasal odak olma yolunda. Üstelik bu oluşum, sadece MHP’lilerin değil önemli sayıda AKP’linin de yakından izlediği bir oluşum.Gerilim AKP’de kafaları karıştırıyor
Referandum sürecine iyi başlayamayan AKP’nin yaşadığı gerilim, demeçlerine de yansıyor. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un neredeyse her açıklaması Cumhurbaşkanı ve ona yakın Bakanlar tarafından tekzip ediliyor. Aynı durum Başbakan Yıldım için de geçerli. Son olarak “Rakka’ya girmeyeceğiz, deneyim ve bilgi aktaracağız” diyen Yıldırım’ı bir gün sonra Erdoğan yalanlayarak “Membiç ve Rakka hedefimiz” dedi. 15 Temmuz sonrası elde ettikleri moral üstünlükleri ilk kez ellerinden kayan AKP’lilerin ve Erdoğan’ın bu yeni duruma nasıl önlem alacağını hep birlikte göreceğiz.Erdoğan anketleri nasıl okuyacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan referandum çalışmalarına tüm “Evet”çilerden önce başladı. Mitinglerle başladığı yurt gezilerinde paketi anlatmaktan çok “Hayır” oyu vereceklere çatıyor. Bu söyleme rağmen Elazığ’da HDP’lileri ilk kez telaffuz etmesi “acaba söylem değişikliğine gidecek mi” tartışmasına neden oldu. Ankara kulislerine göre sürekli kamuoyu yoklamalarına göre siyaset ve söylem getirmeyi tercih eden Erdoğan’ın tabloya bakıp böyle bir hamle yapması beklenebilir.
Konuştuğumuz birçok AKP’li ve Erdoğan’ı yakından takip eden gazeteciler böyle bir gelişme beklemiyor. MHP ile girilen ilişki nedeni ile HDP’yi karşısına alan söylemle (araya yumuşak bir iki demeç ilave ederek) devam etmesi bekleniyor. Binali Yıldırım’ın Irak Krüt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı görüşme gibi bir kısım Kürdün gönlünü almaya yönelik hamleleri aşan bir fotoğrafın ortaya çıkması çok zor.