Yaklaşan yerel seçimlerde Kemalpaşa’mız dahil siyasetçilerin yada yerel yönetimcilerin sadece seçim dönemleri ve seçim süreçleri içerisinde halkın nabzını tutmaları sınırlı çözümler üretir.
Buda halkın hem yöneticilere bakış açısını hem de kentlerde var olan sorunların tam çözülemediği gibi çok daha farklı sorunlar çıkarmakta ve halkı mağdur etmektedir.
Öncelikle mahalle sakinlerinin semt koşullarında sosyal, sportif, kültürel, etkinliklerini artırmak, iş yaşamlarında kaynaklı sorunlara çözümler üretmek: Eğitim ve öğretim hizmetleri’nin güçlenmesi için çalışmalar yürütmek ve bu alanda ihtiyaç sahibi öğrencileri destekleyerek teşvik etmek; yerel yönetimlerin bu konuda kalıcı politikalar üretmesi gerekir.
Yaşanılan kenti ilçeyi mahalleyi sokakları konutları yerinde sürdürülebilir yaşam alanlarımız olarak korumayı esas alarak halkın yaşam standartlarını daha iyi bir seviyeye çıkarmak yerel yönetimlerin ve siyasilerin en önemli görevleri ve sorumluluğudur.
Bu doğrultuda halktan oy isteyip halka vaatlerde bulunarak bulundukları veya gelecekleri konumu halktan aldıkları oylarla geldiklerini unutmamaları halk için çalışmaları gerekmektedir; sadece seçim dönemlerinde halk hatırlanmamalıdır.
Kemalpaşa’da yapılmak istenen kentsel dönüşüm halkın çıkarına olmayıp sadece rantçıların çıkarına olduğu bu doğrultuda halkın sürekli dava açtığı ve planlara itirazda bulunulduğu görülmesine rağmen çözüm üreten bir politika üretilmemektedir.
Çıkarılan (imar planlarının) hazırlanma süreçlerinde halkı katmamaları planlama alanı sınırları kapsamında elde edilmesi gereken veriler doğrultusunda analiz, etüt ve araştırmaların yapılması gerektiği belirtmişse de farklı ölçekteki imar planları için hazırlanmış olan plan açıklama raporlarının yönetmelikte belirtilen düzeyde yeterli detaya analitik veriye sahip olduğu görülmektedir.
Bu durum itiraz konusu planların ranta dayalı değişimler dışında yeterli analitik çalışma yapılmadan hazırlandığının adeta kanıtı niteliğindedir. Yerel yönetimlerin yaptığı uygulama hatalarının sonuçlarını vatandaştan çıkarmaya dönük politikalar üretilmeleri tam tersine halkın bu türlü süreçlerde ekonomik, sosyal, kültürel, değerlerini gözeterek halkla beraber yapılması gerektiğinin önemini ortaya çıkarmaktadır.
Halkla beraber yapılmayan, halkın çıkarları yerine şirketlerini şirketlerin çıkarlarını gözeten ranta dayalı planlar olduğu sürece itirazlarımız devam edecektir.
***
Kentsel dönüşüm bölgesinde yaşayan insanlar olarak 2. defa açtığımız davayla bunu zaten gösterdiğimiz fikrindeyim.