Merhaba Kemalpaşalı hemşehrilerim sizlere ulaşmam için bana bu köşede yazma fırsatı veren Gazete Demokrat’a teşekkürler.
Basın günlük yaşamın kılcal damarıdır, basın susturulursa siyasi ve gündelik hayatın her alanında nefes darlığı çekeriz onun için elimizdeki değerlerin kıymetini bilmeliyiz.
Geç olmadan içinde bulunduğumuz şu yerel seçim sıcaklığında ilçemizi yönetecek siyasetcileri çok iyi seçmeliyiz.
Neden siyasetçiler dedim?
Belediye başkanı ve onun ekibi ekip kimler?
Meclis üyesi adayları kimler?
Hangi parti olursa olsun meclis üyelerinin oluşturduğu ekip en az başkan kadar önem taşıyor. Burada bu konuda en büyük görev partilerin ilçe örgütlerine düşüyor. Parti ilçe örgütleri inşallah halkın içinden halk için çalışacak kişileri tercih ederek siyaset podyumuna çıkartırlar.
Kemalpaşalı hemşehrilerimizden tek isteğim ilçemize ve geleceğimize sahip çıkalım, yöneten olalım yönetilen değil çünkü felsefemiz önce insan olmalı!
Sizlerden tek bir isteğim var: Hiç bir zaman son sözü siyaset yapan siyasetcilelere bırakmayalım. Neden mi? Son sözü bıraktığımızda; onlara teslim oluruz, bizi ezmelerine, bölmelerine müsade etmeyelim.
Şu kısa sürede gördüğümüz manzara çok iğrençti. Çıkar uğruna Kemalpaşamızı yani evimizi yangın yerine çevirdiler. Bunlara, böyle kişilere müsade etmeyelim.
31 Mart yerel seçimlerinde son sözü siyasetciler değil, biz yani halk söyler. Bizleri yani halkı seçimden seçime hatırlayanlara, oy vereceğimiz kişileri bize sormadan önümüze getirip koyanlara öyle bir cevap verelim ki bir daha bize sormadan önümüze getirip koyanların önüne geçmiş olalım.
Halk olarak buna hiçbir zaman ödün vermeyelim bir olalım, birlik olalım bunun hesabını yetkili kurumlara soralım, vatandaşlık görevimizi yerine getirelim.
Halk olarak hiçbir zaman toplumsal çıkarları değil, şahsi çıkarları düşünenlere ana teması insan olmayan zihniyetlere bizi yönetme fırsatı vermeyelim, bizim halk olarak tek bir mermimiz var onuda boşa değil doğrudan hedefe gönderelim.
31 Mart bizim günümüz bayramımız şen ola.