MMO, 2016’da milli gelirdeki ilk yarı büyümesinin yüzde 4,9 olmasına karşın ikinci yarıda ancak yüzde 1 arttığını bildirdi
Birgün'de yer alan habere göre, TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO), her ay hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 27’ncisini “2016 büyüme verileri ve sanayi” konusuna ayırdı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı ve Ululslararası Para Fonu IMF verileri kullanılarak yapılan analizde, Anayasa değişikliğine giderek inşa edilmek istenen ‘Tek adam rejiminin’, genelde ekonomide, özel olarak da sanayide yarattığı olumsuz etkilerin verilerine yer verildi.
Analizde, 15 Temmuz darbe girişimi ile tavan yapan risklerin, devamında ilan edilen Olağanüstü Hal ve KHK yönetim biçimi ile hem iç hem dış aktörleri olumsuz etkileyen sonuçlar yarattığı bildirildi. Bütün bunların yanına Anayasa değişikliği ile “Tek adam rejimi”ne geçiş girişimi eklenince ekonominin, iyice olumsuz bir iklimin etkisi altına girdiği ifade edilen MMO araştırmasında şu verilere yer verildi:
Büyüme 6,1'den 2,9'a düştü
*TÜİK, 2015’te yüzde 6,1 olarak ölçtüğü büyüme 2016’da yüzde 2,9’a düştü. Bu, tüm yöntemsel eleştiriler saklı kalmak üzere, büyüme ivmesinin yarı yarıya azalması anlamına geliyor. Alt sektörler itibarıyla bakıldığında tarım ve hizmetlerde 2016 yılında büyüme değil, küçülme yaşandığı görülüyor. Özellikle tarımdaki küçülme yüzde 4’ün üstünde yer alıyor. Aynı şekilde turizmin de yer aldığı hizmetler sektöründeki küçülme önem taşıyor.
İlkim bozuldu
2016’nın ikinci yarısında ekonomi önemli bir düşüş içine girdi. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’nin tüm risklerini yükselterek sermaye çıkışına yol açması, derecelendirme kuruluşlarından negatif not alması, bunun etkisiyle TL’nin dolar karşısında diğer yerel paralardan daha fazla değer kaybetmesi ve bütün bunların üretimi negatif etkilemesi, yılın ikinci yarısında farklı bir iklim yarattı. 2017’de de bu iklim sürmektedir.
Sermaye kaçıyor
2016’nın ikinci yarısında sermaye hareketlerinde rüzgar ters dönmüştür. Temmuz-Aralık 2016’da sermaye girişi bir yana, 3,3 milyar dolar sermaye çıkışı yaşanmıştır. Buna karşılık, 9,2 milyar dolarlık kaynağı belirsiz sermaye girişi olmuştur. Bu sermaye girişindeki gerileme, büyümeyi de olumsuz etkilemiş ve ikinci yarının büyüme ortalaması yüzde 1’e düşmüştür.
TÜİK’in yeni metodoloji ile hesapladığı milli gelir, 2010-2016 döneminde yıllık ortalama yüzde 6,8 artmış görünüyor. Bu, dünyada istikrarlı büyüme örneği ile ilk sırada olan Çin’in aynı dönem yıllık ortalaması olan yüzde 8’lik büyümeden, sadece 1,2 puan geride bir performans olarak sunulmakta ve şaibeli bulunmaktadır.”