Tarih toplum hafızasıdır.Tarih bilinci olmayan toplumlar gelecekte mutlak surette büyük sorunlar yaşar. Tarihini doğru bilmeyen toplumlar bir gün mutlaka var oldukları coğrafyalarını da kaybederler.
Tarih bilinci kolay oluşabilecek bir durum değildir.
Özellikle bizim gibi bilimsel araştırmaları ciddiyetle yapacak kurumların az veya etki altında olduğu ülkelerde zor bir durumdur.
Çünkü tarih bilinci oluşturmak için geçmiş olayların çok tarafsız ve objektif ele alınması kişisel ve subjektif yorumlara kesinlikle yer verilmemelidir...
Ancak siyasetin milli ve dini değerler üzerinden yapıldığı ülkemizde tarih biliminin objektif verilmesi mümkün görünmüyor.
Örneğin; Osmanlı döneminde eğitim kurumlarında imparatorluk tarihi, kuruluş ve yükselme döneminin verilmesiyle sınırlıydı ve hedefte hep o dönemlere dönmek vardı. Niçin olumsuz durumlara düşüldüğü asla sorgulanmazdı. Sonuç imparatorluğun yıkılışına yol açmıştır.
Günümüz Türkiye'sinde cumhuriyet sonrası her ne kadar Türk Tarih Kurumu kurulup araştırmalar yapılmışsa da eğitim kurumlarında ne yazık ki tarih biliminin öğrenciye nakledilmesi kronolojik tarih ve ezberci bir mantıksal metot uygulanarak işe yaramaz hale getirilmiştir.
Örneğin; tarih öğretiminde hangi olayın hangi yıl ve ay olduğunun ezberlenmesi yerine yüzyılının bilinmesi yeterlidir. Bilinmesi gereken herhangi bir olayın neden ve sonuçlarının irdelenmesidir. Örneğin; günümüz tarih kitaplarında Osmanlı tarihinin en parlak dönemi Kanuni Sultan Süleyman devri olarak anlatılır ancak durumun esası, Osmanlı'nın yıkılışını hazırlayacak tüm gelişmeler ilk kez Kanuni döneminde ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisi topraklarımızda sanayi devrimini ortaya çıkaracak koşulları yok edecek kapitülasyonların Fransa'ya verilmesi ve bundan da önemlisi gerçek sömürgeciliğin, burjuvazinin, ticaretin, paranın önem kazanacağı büyük topraklı hantal imparatorların yok olacağı, coğrafi keşiflerin önemini Kanuni'nin algılayamaması ve bu keşiflerden uzak kalmasıdır. İşte bu iki gelişme günümüzde de ülkemizdeki gelişmelerin, tüm olumsuzlukların odak noktasıdır.
Yazı dizimde Osmanlı'dan günümüze tarihsel olayları yorumlayarak irdelemeye devam edeceğim...