Dünyanın en doğulmaması gereken, burada yaşayan insanların binlerce yıl sıkıntı çektiği bölgesi... Her dönem, her türlü aksiyon bulabilirsiniz ama huzur asla...
Neresidir kapsam alanı derseniz; Anadolu'dan İran'a Arap Yarımadası'ndan Doğu Akdeniz'e Mezopotamya ve Mısır bu kapsam içindedir. Yani anlayacağınız bizde bu coğrafyanın insanlarıyız. Komşuda pişen bizede düşüyor.
Örneğin; son olaylarda kısmetimize 3,5 milyon Suriyeli düşmesi gibi... Nedendir bu bölge bu kadar canlı ve heyecanlı diye merak ettiğinizde buradaki tarihsel süreci iyi bilmek gerekir.
Bölge her tarihsel çağın özelliklerine yanıt barındıran niteliğe sahiptir. MÖ 4000 ila MS 476 süreleri yani İlk Çağ'da talep verimli topraklara ve önemli ticaret yol güzergahlarınadır. Buralar dünyanın en verimli topraklarına olduğu kadar o dönemde Doğu ve Batı ticaretinin yapıldığı İpek ve Baharat yollarının da büyük bölümünün de üstündedir...
Alın size işgal ve saldırı nedenleri... Gelelim MS 476 ve 1453 yılları Orta Çağ dönemine...
Üç büyük tek tanrılı dinde bu bölgede doğduğu için en kanlı din ve mezhep çatışmaları bu bölgede yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. 19. yüzyılda gelişen bilim ve teknolojinin etkisiyle İngiltere'de başlayan Endüstri Devrimi Batı Avrupa'da yaygınlaşırken.. Derdi ne yazık ki yine Orta Doğu'yu gerdi.
Nasıl mı? Halbuki Batı sanayileşirken bizim bölgede deve idrarının yararları tartışılıyordu. Ama durum öyle değilmiş, Batı ülkelerinin kurduğu fabrikaların çalışması için siyah renkli petrol denen bir maddeye ihtiyaç varmış ve ne yazık ki fabrikayla, enerji ile hiç işi olmayan toplumların yaşadığı bölgeye Allah en çok bu maddeyi vermiş...
Batılı bunu fark ettiği günden beri bu Orta Doğu halklarının tepesinden inmediğine göre bence Allah belalarını vermiş. Hikaye uzar gider... Orta Doğu uzmanları diye unvanı olan adamlar var. Bizden bu kadar.